28 Nisan 2010 Çarşamba

Tek Kale Maç: 1-0


Oyunu tatsızlaştırmak için ne gerektiyse yaptı José ve istediğini aldı. Camp Nou'ya da artistliğini yaptı.

Sonunda


Sonunda Harry Kewell takımla birlikte çalıştı haberini alabildik. "Arda Turan, Emre Güngör, Caner Erkin, Harry Kewell ve Aykut Erçetin bu antrenmanın tamamında takımla birlikte çalıştırıldılar." diye duyurmuş resmi site. Kalan 3 maçta izleyebilecek miyiz acaba Kewell'ı. Oynarsa bu maçlar onun son maçları olacakmış gibi geliyor bana.

Big Luca


la Roma dergisinin bu ayki hediye posteri.Inter'e attığı gol ve sonrası...

Galatasaray... Aman Lazio Inter'e Yatar Mı?


"Taraftarlar Inter'e yenilmemizi mi istemiş? 43 puanını ligde kalmamız için yeterli olacağından emin değilim. O yüzden böyle bir durum söz konusu olamaz. Bilerek puan kaybetme lüksümüz yok. Özellikle de evimizde Inter'e karşı!"
Edoardo Reja

Totti'nin o kışkırtmasından sonra sanmıyorum Lazio Inter'den puan alsın.Lazio her durumda ligde kalır geçen haftaki sonuçlardan sonra bence.Ama bizim Fener'e yaptığımız gibi birşey olursa süper olurdu gerçekten.

26 Nisan 2010 Pazartesi

28 Ekim 2009...


Roma'nın Serie A'da kaybettiği son maçın tarihiydi Sampdoria maçının öncesine kadar. Sampdoria geçen hafta Milan'a yaptığının aynısını(skor olarak) Roma'ya da yaptı ve 1-0 geriden gelip maçı 2-1 kazandı. Böylece 25 maçlık yenilmezlik serisi son bulmuş oldu. Her serinin sonu elbet vardır ama keşke bu seri bu sezon son bulmasaydı. Bunu söylememin sebebi şu saatten sonra artık şampiyonluk şanslarının çok az olmasından kaynaklanıyor ve bu da İnter'in 5. kez üst üste şampiyon olacağı anlamına geliyor. Umutlar çok az ama yine de bekleyip göreceğiz Mourinho'nun öğrencilerinin puan kaybedip kaybetmeyeceğini.

25 Nisan 2010 Pazar

Nerede Bu Forvetler?


Chelsea, Aston Villa'dan sonra Stoke Citye de 7 gol birden attı bu olay ilginç fakat daha da ilginç bir olay var ortada. Bu iki maçta da ilk 11 başlayan forvetler Anelka ve Drogba'nın tek bir gol dahi atamaması. Takım atamayınca mı atmayı seviyorlar acaba?

Not:Lampard da bu iki maçta toplam 6 gol attı. (3 tanesi penaltıdan)

24 Nisan 2010 Cumartesi

İki Resim Arasında Tek Fark

Ligden düşürülemeyen takım.
Ligden düşüremediğini anlayınca olası bir playoff eşleşmesinden korkup Bornova'ya maçı satan takım.

Başlığın cevabı mı... Tabi ki şeref.Varsa tartışmak isteyen buyursun.İster branş branş ister genel.Sanmıyorum öyle biri çıksın.

19 Nisan 2010 Pazartesi

Bascat

2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nın maskotunun adı Bascat olmuş.Diğer aday isimler Onecat ve Micho'ydu. Oylamanın başlangıcından itibaren önde giden Bascat, oylama sonucunda %62’lik bir oy oranına (98550) ulaşarak şampiyonanın resmi maskotunun ismi oldu. %20 oy alan (31500) Onecat ‘i %18 oy alan (27250) Micho izledi. Oylamada toplam 157300 basketbolsever oy kullandı.

Lazio 1-2 ASRoma || Maç Özeti

Yapma Volkan Yaa

Bir Formanın Hakkını Vermek

Bizim Baros şunların yaptıklarının yarısını yapıyor diye itirazdan sarı kart yiyor.Her maç Alex-Lugano-Emre 3'lüsünün yaptıklarını herkes biliyor.Şekip Bey'de utanmadan bizde memnun değiliz demiş hakemden.O da hakkını veriyor orada yaptığı yöneticiliğin.Azize'nin 3 sene garantisinden sonra illa ki belli şeyler lehlerine olacaktı ama bu kadar alenen olacağını hiç beklemiyordum.





18 Nisan 2010 Pazar

Son 4...

10 sene sonra tekrar şampiyon olabilmek için kaldı 4 maç.Lazio'nun ev sahipliği yaptığı her maçta olduğu gibi bir tutuk başladı Roma oyuna.Rocchi yine affetmedi ve 1-0 öne geçirdi Lazio'yu.Dedim ya bir tutukluk vardı diye,bu gol bile takımın ölü toprağını üstünden atmasına yetmedi.Devre arasında bazı şeyler değişir belki diye bekledim.Ranieri Totti ve De Rossi'yi oyundan alarak çok radikal bir değişiklik yaptı ve tuttu. 2. yarı başladı ve Lazio penaltı kazandı.İşte maçın kırılma noktası o andı.Sergio penaltıyı kurtardı ve Roma adeta dirildi.Dakika 53 te Taddei ceza sahasın içinde düşürüldü ve bu sefer topu beyaz noktaya dikme sırası Roma'daydı.Vucinic penaltı golüyle duruma denge getirdi.10 dakika sonra harika bir frikik golüyle Karadağ'lı durumu 2-1'e getirdi.Maç böyle sonuçlandı ve Roma İnter'in 1 puan önünde liderliğini korudu.Maç sonu inanılmaz bir coşku vardı takımda.Artık telafuz etmeye korkmaya gerek yok o kelimeyi.Şampiyonluk çok yakın.

Lazio'da seneye şampiyonluk kupasını kaldırabilecek kapasitede bence.Seri B'de tabi.Zira iyice hissetmeye başladılar onu.





Sonunda Deplasman Galibiyeti

Bazı şeylerin geç farkına vardı bizim futbolcular.O son 5 dakika yedek kulübesinde ayakta beklemeler falan.Sanırsın kupa finali.İş işten geçmeden keşke bu heyecan olsaydı.İş işten geçti derken bile içimde ufak bir umut var kabul ama çok zor.O yüzden o ihtimalin üzerinde pek durmak istemiyorum.

Maça çok istekli başladık.İzlerken Baros'un takıma nasıl bariz katkı yaptığını fark edebiliyorsunuz.Jo'dan sonra ilaç gibi geldi resmen.Gol geldikten sonra yine ufak bir sıkıntı başlamıştı takımda. Manisa'nın golü ofsayt diye verilmeyince ilk yarıda sorun çıkmadı.İkinci yarıda 2'yi bulduk rahatladık derken Topal kendi kalesine attı ve bu sene bize bir kere daha rahat maç izleme imkanı sunmadı.Son 15 dakika Manisa çok iyi top yaptı.Tıpkı bundan önceki 3-4 deplasmanda rakiplerin yaptığı gibi. Allah'tan bu sefer bir kaza çıkmadı ve 3 puanı aldık.

Arda'yla ilgili bir kaç şey yazmadan geçemeyeceğim.Aynı Hasan Şaş,Ümit Karan abilerinden öğrendiği gibi taraftara küsmüş kendisi.Surat beş karış.Taraftarın o maçta yuhalaması etmesi yanlış kabul ediyorum.Aynen bu maçta "Büyük Kaptan" diye bağırmaları gibi.Ama hiç bir futbolcuda öyle Galatasaray formasıyla sahadayken oraya onu izlemeye gelmiş taraftara surat yapıp sonrada dönüp tabi tabi diyemez.Hele hele kolunda o kaptanlık bandı varken hiç diyemez.Bu Arda olayına genel olarak baktığımızda suç tamamen yönetimin.Böyle genç yaşta bir futbolcuya sene başında kaptanlığı verip kaldıramayacağı bir sorumluluk yüklediler.Bu takım ne büyük kaptanlar gördü.Arda takımda kalabilsin diye büyük kaptan ilan edildi.Bülent Korkmaz gibiler ise zaten bu takımındı başka bir yere gitmedikleri için büyük kaptan oldular.Keşke Arda'da atıyorum bir 10 sene takımda kalsaydı da kendi kendine bu takımın büyük kaptanı olsaydı...


13 Nisan 2010 Salı

Erdil Yaşaroğlu


Erdil Yaşaroğlu'nun en beğendiğim karikatürlerinden.

Pique'den İnciler


Real Madrid ile aranızdaki rekabet daha çekişmeli bir hal aldı bu konuda ne düşünüyorsun?
Geçen sezondan daha güçlüler. Ronaldo ve Kaka'yı kadrolarına kattılar. Bu transferlerinin meyvelerini topluyorlar. Kaliteli kadroları var ama biz onlardan daha iyiyiz. Takım içerisindeki uyumumuz harika ve sahaya çıktığımızda ne yapacağımızı biliyoruz. Bu tarz şeyleri parayla satın alamazsınız! Topa sahip olmak sistemimizin en önemli parçası. Savunmadayken veya hücumdayken sürekli topla oynuyoruz. Real Madrid'liler ise topu kazanabilmek için çabalıyorlar.


Bu yıl Ş.L. finalinin Santiago Bernabeu'da olması sizin için ekstra bir motivasyon sağlıyor mu?
Ezeli rakibimizin sahasında Avrupa şampiyonu olmak harika olur. Onları finalde mağlup etmek de harika olurdu ama elendiler!


Soyunma odasında esprilerinle takım arkadaşlarını güldürdüğün söyleniyor. Bu doğru mu?
Espriler konusunda yalnız değilim. Xavi ve Daniel Alves de en az benim kadar muzipler. Dani etrafta dans ediyor ve garip hareketler yapıyor. Xavi'nin esprileri ise daha zekice.(Sadece pasları zekice değilmiş demek ki.) Bazen espriyi ancak birkaç dakika sonra anlıyorsunuz ve gülmeye başlıyorsunuz. Buradaki espri anlayışı ile İngiltere'deki farklı . Burada kimse pantolonunuzu makasla ortadan ikiye ayırmıyor.


Four Four Two Nisan sayısındaki röportajından.

Pepsi & WC 2010





Lego League



Robben'in golünü birde böyle izleyin...Tam bir deli işi.Alman bir futbolsever hazırladığı legolarla resimler çekerek onlardan bir video oluşturmuş.Güzel bir hatıra Bayern Münih'liler için.

Hayırdır Fanatik


3 sene önce Arda'ya Paris Hilton'u layık görenler,şimdi Sinem Kobal'ı çok görüyorlar.Sinem Kobal'la belkide evliliğe gidecek yolda sinema kapattırdı diye Galatasaray taraftarının hedefi oluyor.

İşte Fanatik gazetesinin bugünkü haberinden bir kesit.Bu kadar iğrençleşti artık spor medyası Galatasaray konusunda.Son maça kadar ağzını açmadı Galatasaray taraftarı ve o zamana kadar Arda'nın üzerine giden onun özel hayatını herkesin önüne sunan,futbolundan çok özel hayatını konuşan sanki bu gazeteler değilmiş gibi utanmadan böyle bir haber yapabiliyorlar.Altına da anket yapmışlar.Arda'nın hedef olmasını doğru buluyor musunuz diye.Onun altına da her gördüğünü koyun gibi kabul eden benimseyen insanlar yorum yapmış.Çok yazık.Önceden diğer spor gazetelerinin yüzüne bakmazdım Fanatik varken.Ama artık okunacak spor gazetesi kalmamış onu gördüm.

11 Nisan 2010 Pazar

Yaşasın Yeni Lider


Fazla söze gerek yok.İyi futbolun hakkını aldık sonunda.Az kaldı şampiyonluğa.Sıradaki kurban haftaya Lazio.Lazio'yu devirip hem şampiyonluk yolunda önemli bir adım atılacak hemde Lazio'ya düşme hattında rahat bir nefes aldırtılmayacak.Hiç merak ta edilmesin gerekirse şampiyonluk turu organizsyonu da düşünülür ve eminim tek başıma da olmam;)

Hakem Böyle İstedi: Milan:2 - Catania:2

Milan ilk yarısını çok iyi oynamamasına rağmen, 2. yarıda rakibini darmaduman ettiği maçta hakemi geçemedi. Abartmıyorum 3-4 tane penaltısını vermedi Milan'ın. Hele Milan'a vermediği faullerin 10'da 1'i kadar daha hafiflerini Catania lehine verdi. Onlardan bahsetmiyorum bile. İlk yarıda Ronaldinho'ya ikinci yarıda iki kez İnzaghiye yapılan net penaltıları görmeyen kör hakem maçın 2-2 bitmesindeki en önemli unsurdu. Bir de Ronaldinho'ya yapılanlar sivilde başka bir insana yapılsa kesin içeri alınır yapan kişiler. Ama hakem bozuntusu her seferinde Ronaldinho'nun aleyhine verdi kararları. Ronaldinho da gerçekten çok hırslıydı. Çok zevkli kendisini izlemek. Neyse yeni lider Roma oldu. Roma şampiyon olursa sayın alessio tura çıkacaktı tek başına(!), hatırlatayım dedim.

Real:0 - Barça:2


Dün maç bittiğinde saat geç olduğundan yazamadım. Çünkü daha sakin bir kafayla daha rahat yazabilirim diye düşündüm. Maç Arsenal-Barcelona ilk maçı kadar zevkli değildi hatta hiç zevkli değildi. Sanırım ilk tehlikeli şut 22. dakikada gelmişti. Oda auta gitti az farkla. Sistemlerden bahsedecek olursak Barça sistemini bozmadan, sadece oyuncularının yerlerini değiştirerek oynadı ama bu diziliş neredeyse hiç görmediğimiz bir dizilişti. Normalde forvet üçlüsünün Pedro-İbra-Messi olduğunu biliyoruz hepimiz. Ama bu maç Messi, İbranın yerinde. Pedro kendi yerinde ve sürpriz adam(Alves) Messi'nin normaldeki yerinde oynadı. Puyol ilk yarı sağ bek ikinci yarı sol bek oynadı. Stoperler, Milito sakatlanana kadar Milito-Pique şeklindeydi. Sol bek Maxwell.

Ben taktiği şu şekilde yorumladım; Eğer işler Barça'nın istediği gibi gitmeseydi, bir stoperi-büyük ihtimalle Milito'yu- çıkarıp İniesta veya Henry'i alacaktı. Alves beke Puyol da stopere geçecekti tekrar. Ben bu kadar yorumlayabildim. Eğer yanlış düşündüğümü düşünen varsa yorumlarıyla düzeltebilir yanlışımı.




Maça gelecek olursak yukarıda da yazdığım gibi ilk 25 dakikası çok sıkıcıydı bana göre. Çünkü iki takım da gol yerse çıkaramayacağını biliyordu. Barcelona paslarıyla oyunun hakimiydi. Real ise hızlı ataklarla Barça'yı vurmaya çalışıyordu. Ama sahada silik bir Higuain ve Ronaldo'nun her adımında peşinde olan Pique vardı. Rahat hareket imkanı vermedi pek Ronaldo'ya. İlk golde Messi'ye yapılan faul sonrası hızlı kullandılar frikiği ve Messi, Xavi'ye verdi pası ve geriye sadece boş alana kaçması kaldı. Xavi, Messi'ye aynen iletti topu. Messi de göğüs kontrol ve çalımı aynı anda yaptı ve Garay'ı geçti sağ ayağıyla yerden sektirerek vurdu topa ve top ağlarla buluştu.




Golden sonra Ronaldo'yu çıkarsak takımdan, Real Madrid olduğunu söyleyemezdim herhalde. 2. yarıda Guti'nin girmesiyle oyun Real adına hareketlendi. Van der Vaart ve Guti'nin paslarıyla ataklar geliştirmeye başladı Real. Bir kaç tane duran top kazandı ama bunları gole çeviremeyince Barça üstünlüğü yeniden eline aldı ve yine Xavi'nin arapasında, bu sefer Pedro cezasahasına girer girmez sol ayağının içiyle kalecinin uzanamayacağı yere attı topu. Golden sonra Real'in son çırpınışlarını izledik 10-15 dakik.Kalan bölümde baya çirkefleştiler. Hakem de bunlara müsamaha gösterdi. Sonuç olarak para değil güzel futbol kazandı. Barcelona'nın ikili averaj sayesinde bir mağlubiyet hakkı var. Büyük ihtimalle bundan sonra alır Barça kupayı.


10 Nisan 2010 Cumartesi

Cangele&Moritz


Kayserispor Kasımpaşa'nın 21 yaşındaki orta saha oyuncusu Andre Moritz'le kesin anlaşmaya vardığını açıklamış.Kasımpaşa ortasahasının beyni konumundaki oyuncu önümüzdeki seneden itibaren Kayserispor için ter dökecek.Kayserispor bu işi Cangele transferinde de yapmıştı.Sakaryaspor'da başarılı bir performans gösteren Cangele'yi Sakaryaspor küme düşünce hemen transfer etmişlerdi.Takımlar genelde yabancı oyuncu transferlerini yurtdışından yaparlar ama Kayserispor ligdeki diğer takımlardan iyi yabancıları kapıyor hemen(Ivankov'u yollayıp Suleymanu'yu almak hariç).Eminim yeterince katkı sağlar yeni takımına Moritz.Şimdiden hayırlı olsun

8 Nisan 2010 Perşembe

1999 & 2010





Tabi ki 99 yılındaki kadar dramatik değildi dünkü maç.Ama en azından Almanların içinde eskisi kadar kalmayacak o finalin acısı.Herkesin de bildiği gibi son dakikada Sheringham ve Solskjaer'in attığı 2 golle finalde kupayı müzesine götürmüştü Manchester United 99 finalinde.Yıl 2010 ve 2 takım bu sefer daha erken karşılaştı kupaya giden yolda.Ve bu sefer Old Trafford'ta boynu bükük olan taraf kırmızı şeytanlardı.

Maçla ilgili bir kaç şey yazmamak oynanan futbola saygısızlık olur diye düşünüyorum.Ben hep daha fazla koşan 1-0 önde başlar diyodum.Ama dün Manchester'lılar öyle tempolu başladı ki maç bir anda 2-0 oldu.Sabri Ugan'ın da yayından sonra dediği gibi turun kader ismi Olic oldu.İlk maçta Münih'te attığı son dakika golü ve dünkü maçta ilk yarının son dakikasında Bayern'i oyuna ortak eden golü.Turu bir taraftan aldı ve diğer tarafa verdi bence.

Şu 99 finalinde Kuffour'un çocuklar gibi hüngür hüngür ağlaması hala gözümün önünde.

6 Nisan 2010 Salı

Bilet Fiyatları&Giden Şampiyonluk


En ucuz bilet normalde 30 TL iken Diyarbakırspor maçının en ucuz bileti 20 TL den satışa çıkmış.Anlaşılan yönetimdekiler de kabul ettiler şampiyonluğun gittiğini.GSBonus'umda yok ki gidip bilet alıyım.Maç günü gişede bilet kalır mı bilinmez.GSBonus'a başvuruyoruz çalışmak gerekiyormuş.Ne halt ettikleri belli değil..!

Messi İle Üst Tura


Sağ olsun star papatyam adlı saçma dizi yüzünden izlettirmedi bu güzelim maçı. Buradan sadece selam yolluyorum startv'ye her skora baktığımda baya bir sövdüm kulaklarınız çınlamıştır umarım. Real maçında da aynı performansı bekliyorum kendisinden.

Not: 4. golden önceki çalımları ben yesem çok utanırdım. İnsanların gururuyla oynama(!) Messi.

Kalan 6 Maçı...


Herkesin dilinde bir "Kalan 6 maçı kazanırsak şampiyonuz.Kaderimiz bizim elimizde."gibisinden laflar var.Son 2 senedir Süper Lig'in böyle bir lig olmadığını hala kavrayamamışlar.Ya da işlerine böyle geliyor.Bu bizimkilerin her katıldığı Avrupa kupasında hedefimiz kupa demesi kadar saçma.Diğer takımlarında elleri armut topluyordu zaten.Belli bir takım için söylemiyorum genel konuşuyorum:Kalan 6 maçın 6'sını sikseler kazanamazsınız.

Cevat Güler'e de selam olsun...

5 Nisan 2010 Pazartesi

Doğru Söze Ne Denir

"Şampiyonluk çok zora girdi. Her türlü yarışa devam edeceğiz ama zora soktuk. Son 5 maçta sadece bir galibiyetimiz var. Kendimiz buraya getitrdik, kendimiz çıkarmaya çalışacağız. Bu durum kendimize bağlı, başka kimsenin suçu yok. Başımızda dünyanın en iyi teknik heyeti var. Yönetim şampiyon olmuş bir yönetim. Kabahat bizde. Birkaç maç üst üste kötü sonuçlar aldıktan sonra sahada çok stresli oluyorsunuz. Golü attıktan sonra ikinci golü kovalayamadık, skoru korumaya çalıştık. Hafif korku vardı, stres vardı. Bize verilen her talimat doğru. Biz kendimizi istediğimiz gibi sahaya süremiyoruz."

-Aykut Erçetin-

Şampiyonluk Umudu


Şampiyonluk için kalan ufacık umudumuzu da tükettiler bu maçta sağ olsunlar. Biliyordum aslında böyle bir sonuç geleceğini. O yüzden maçı da izlemedim. Geçen sene Ankaraspor maçında Meye'nin yaptığının aynısını Mehmet Yıldız yaptı. Hatta ilginçtir o maçta da golümüzü Barış atmış. Bu şekilde bütün ümitlerimiz tükenmiş oldu. Daha fazla yazmak hiç içimden gelmiyor. Kadro konusunda bile konuşmayacağım. Burada noktayı koyuyorum.

Yanlış Görmüşsün

"Barca'yı yenebileceğimizi gördük."
-Nicklas Bendtner-

4 Nisan 2010 Pazar

El Clasico'ya 1 Hafta Kala


Bu akşam Real Madrid'in maçını oynamasıyla birlikte son viraj da geçildi ve artık El Clasico'ya sayılı günler kaldı. Barcelona'nın arada evinde oynayacağı Arsenal maçı var. Real ise daha rahat. Puanlar eşit ve iki takıma da mutlak galibiyet gerek bana göre. Kazanan şampiyon olur. Beraberlik ise ikili averajdan Barcelona'ya yarar. Real en çok gol atan takım; Barcelona ise en az gol yiyen takım. Bu açıdan da ilginç bir karşılaşma olacak. Bana göre Barça bu maçtan en kötü ihtimalle beraberlik çıkarır ve şampiyonluğu göğüsler. Artık beklemekten başka yapabileceğimiz bir şey kalmadı.

3 Nisan 2010 Cumartesi

Cadı Kazanı


Ligimizde yer alan çekişme diğer büyük liglerde de aynen devam ediyor.Bugun Chelsea deplasmanda ManU'yu devirdi.Arsenal'da 90'da Bentner'le hayat buldu ve zirveden kopmadı.İtalya'da da Roma Bari deplasmanından Vucinic'in attığı golle 3 puanı aldı.Lider Inter ve Milan da haftayı galibiyetle kapattılar ve yarışı dahada kızıştırdılar.İşte liglerde ki puan durumları ve koyularla benim şampiyonluk tahminlerim.

İtalya
Inter 66
Roma 65
Milan63

İngiltere
Chelsea 74
ManU 72
Arsenal 71

Almanya
Bayern Münih 59
Schalke 58

İspanya
R.Madrid 74
Barcelona 74

Fransa
Bordeaux 56
Montpellier 56
Auxerre 55
Lille 54
Lyon 54
Marsilya 53

Türkiye Süper Ligi için puan tablosu yazacaktım ancak eksik maçları olan takımlar olduğundan pek yansıtmayabilir diye düşündüm o çekişmeyi.Ancak Bursaspor'un bu akşamki Antalyaspor galibiyetinden sonra şampiyonluk şansı bence %60-70 lerde.Bursaspor kesin puan kaybeder diyenler çokta etrafımda ama en az Bursa kadar Fener,Galatasaray ve Beşiktaş'ta puan kaybına uğrar.Yani şampiyonluk tahminim Bursaspor'dan yana.