28 Nisan 2015 Salı

Hazard'ın Yükselişi



Eden Hazard kariyer basamaklarını 3'er 3'er çıkıyor adeta. Altyapısından yetiştiği Lille'de 5 sene profesyonel olarak oynadıktan sonra henüz 22 yaşında Chelsea'ye transfer olmuştu kendisi. Biz Türk spor severler kendisini daha çok Fenerbahçe Lille eşleşmelerinden ve Aykut Kocaman'ın ütopik transfer listesinden tanısak ta Avrupa'da çok yükseklerden uçacağı belliydi Hazard'ın.

Hazard geçen sene PL'in en iyi genç oyuncu ödülünü aldıktan sonra bu sene de yılın en iyi oyuncusu ödülüne layık görüldü. Bunu başaran 2. Belçika'lı ve 2. Chelsea'li oldu kendisi. İlk Belçika'lı Vincent Kompany ve ilk Chelsea'li Frank Lampard'tı.

Bir sonraki basamak onun için belli aslında. Barcelona mı Real Madrid mi? Yoksa geçenlerde Ribery'nin de işaret ettiği gibi Bayern Münih mi? Mourinho eminim şimdiden alternatifini bulmuştur. Aynı David Luiz'de olduğu gibi.

Sanat: Andrea Pirlo


Şöyle resme bakıp acaba diyorum Türkiye'de olsaydı nasıl olurdu? 30 yaşında Tugay'a yapılanlar geliyor sonra aklıma. Hatta ve hatta Milan'ın yaptığı vefasızlık... Vazgeçiyorum.

Nerede hangi takımda olursa olsun; Pirlo Pirlodur, Başbakandır!!!

Stumpf Vardı- Philippe Christanval

 

Stumpf vardı Falco vardı diye cümleye başlardı babam bazen. Hatta o dönemim diğer fanatikleri de. Bu sabah Autocad'te çizim yaparken; "Christanval 
vardı bir dönem be" dedim. Yaşlanıyorum galiba. Bundan hemen bir seri çıkar diye düşündüm. Stumpf Vardı serisi!

Christanval çocukluğumuzun akılda kalan futbolcularındandı. Potansiyeli olan ve saç stili değişik bir arkadaştı o dönem için. 2000 yılında Fransa'da yılın en iyi genç oyuncusu seçildikten sonra 2001'de Barcelona'ya transfer oldu. Ondan sonra da sakatlıklar bir türlü peşini bırakmadı. Barcelona formasının güzel olduğu zamanlarda o formayı giyebilmek de başka bir ayrıcalık tabi.

12 Nisan 2015 Pazar

Socrates Dergi



Futbol ya da spor üzerine kelam eden herkes bu dergi hakkında da bir şeylerden bahsetmeli. Öncelikle şunu söylemeliyim bence dergi demek biraz haksızlık. Spor kültür ansiklopedisinin ilk cildi diye tanımlamak daha doğru olur bu sayı için. Alanların belki de hemen hemen hepsi okuduktan sonra kitaplığına kaldıracak Socrates'i. Tabi önce o mükemmel illüstürasyonları kesip duvarlara asmak şartıyla. Umarım diğer sayılar da bu formatta devam eder. Tek bir sayısını bile kaçırmak istemiyorum Socrates'in. Emeği geçenlerin ellerine sağlık.

11 Nisan 2015 Cumartesi

Diego ve Onun Gibiler

Fenerbahçe'li Diego alacakları ödenmediği gerekçesiyle Tff aracılığyla ihtarname göndermiş kulübüne.  Bu olayı yazmamın sebebi çığırtkanlık yapmak değil. Malesef bir çok yabancı futbolcunun ülkeye bakış açısı hala "Katar öncesi son bir vurgun" yaparım şeklinde. Çok fazla para kazanan başka futbolcular da oldu. Belki gelmelerinin öncelikli nedeni yine paraydı ama gösterdikleri karakterle bunu bize hissettirmediler. Drogba örneği var karşımızda.  Ya da daha taze Kuyt var. Feyenoord'tan 500bin euro alacakmış önümüzdeki sezon. Fenerbahçe'den aldığının kaçta kaçıdır bilmiyorum. Ama önemli değil yeter ki sen gel bu ülkeye ve Kuyt gibi ol.

Belki yeni yabancı kuralıyla takımlarımız bu kadar fazla paralar vermek yerine daha uygun yabancı yetenekler keşfetmek yoluna gider. Yine yıldız transferi yapılır illa ki ama bu kadar da gebe kalınmaz.

Dipnot olarak spor medyamızın kulaklarını çınlatmamak olmaz. Diego Fb değil de Galatasaray'ın futbolcusu olsaydı Galatasaray'ın TL cinsinden borçlarını görüyor olacaktık manşetlerde.

10 Nisan 2015 Cuma

Fifa Sıralaması



Fifa milli takımlar sıralaması çok ta bilmek istemediğimiz bir sıralama son birkaç... 5-10... ben kendimi bildim bileli! 50 küsürüncü olduğumuz bir sıralama pek kimsenin ilgisini çekmiyor haliyle. Biz sadece maç günleri ve büyük şampiyonalarda(eğer katılabilirsek) milli takımı desteklediğimiz için sıralamasının da ilgi görmemesi normal aslında.

Uefa kulüpler sıralamasıyla daha bir haşır neşiriz .Son 5 senedeki performansa bakıldığı,tur atladıkça bonus alındığı vs. bunları az çok tuttuğu takımı takip edenler bilir.

Bu yazıyı yazmamda etkili olan şey son açıklanan Fifa sıralamasında Romanya'nın İngiltere'nin üstüne çıkmış olması. Nasıl olurdu? Yani gerçek anlamda nasıl olurdu? İlla ki vardır bir mantığı ve bunu bilmediğimden araştırma gereği duydum.Bu wikipedia linkinde gayet anlaşılır bir şekilde açıklanmış hesaplanma yöntemi. Puanlama sisteminin en beğendiğim yanı yendiğin takım genel sıralamada ne kadar üstteyse o kadar fazla puan alıyorsun. Yani Türkiye için konuşursak eğer; İtalya'yı yenmek İzlanda'yı yenmekten çok daha fazla puan kazandırıyor.

Hazır konusu açılmışken Türkiye'yle ilgili birkaç rakam vermemek olmaz.Türkiye şu an 52. sırada bulunuyor bu listede. Fifa.com'daki listeye bakınca ilk sayfada bile değil! Bir üstümüzde Mısır, bir altımızda Panama yer alıyor(Hesabını siz yapın işte) Sıralama yapıldığından beri ortalama sırası ise 29. Kendimizi bir halt sanmamamız için bir sebep daha! 2004 senesinde 5.liğe kadar yükselmişiz. Sonrası malum.

9 Nisan 2015 Perşembe

Chelsea ve Japon Pazarı


Maalesef para her şey artık futbolda. Bunun en son örneği İngiltere'de yaşanacak gibi. Yokohama ile sponsorluk anlaşması imzalayan Chelsea, muhtemelen Japonya'daki popülaritesini biraz daha arttırabilmek adına bir de oyuncu transferi yapma kararı almış. Hatta tahminimce yapılan sponsorluk anlaşmasının bir maddesi bile olabilir bu transfer.

Maviler FC Tokyo forması giyen 22 yaşındaki Yoshinoro Muto'ya önümüzdeki yaz dönemi için transfer teklifinde bulunmuş. Muto orta saha oyuncusu olmasına rağmen bu sene toplam 27 maçta 13 gol atmayı başarmış. Ön yargılı bir yorum belki ama normal şartlarda Chelsea'nin yanında bile geçebileceğini tahmin etmiyorum. Kahrolsun endüstriyel futbol!
 

7 Nisan 2015 Salı

Liderler

Şu resmin hatırına bile bu adamlar şampiyon olsun isterim. Hepsi birbirlerinden farklı yapıda teknik direktörler ama şu an lider durumda olmalarında illa ki vardır Barcolana'da beraber soludukları havanın da etkisi. Ama ben dahil bütün futbol severleri heyecanlandıran esas şey bu adamların Şampiyonlar Ligi kapışması olacak. Chelsea elendi ama zaten resimde de bir adım geride gibi sanki Jose:)

6 Nisan 2015 Pazartesi

Futbola Kurşun-2

Yöneticiliğin yanından bile geçemeyen hatta nasıl yönetilmezin dersini veren Futbol yöneticilerimiz yine ellerine yüzlerine bulaştırdılar bu işi. Aslında bana göre ellerin yüzlerine bulaştırdılar çünkü onlar için bulunmaz fırsat böyle ortamlar.Hiç abartmıyorum bunlar ellerinde olsa her gün kaos çıkartıp o ortamdan nasıl nemalanırırızın derdine düşecek insanlar.

Madde madde bu elzem olayda bile nasıl bizi insanlıktan çıkarttıklarını yazacağım:

1- Hangi akla hizmet sadece Fenerbahçe'nin 2 maçı ertelendi ?
2- Hangi akla hizmet diğer maçlar da bugün ertelenirken kararın alındığı akşam Beşiktaş-Başakşehir maçının oynanmasına müsaade edildi?
3-Malum takımın 3 tane basiretsiz yöneticisi nasıl olur da bu olayla ilgili basın açıklaması yaparken " Başkanımıza şikeci demelerine müsaade ederseniz böyle olur" gibisinden laflar edebiliyor?
4- Kendini savunurken bile ırkçılık yapan insanlardan(ki kendileri daha önce kulüp televizyonunda da ırkçılıklarını kanıtlamışlardı) biz çok fazla şey beklediğimizin farkında değil miyiz?
5- Ve bende herşeyi maalesef anlamsızlaştıran soru:AYNI ŞEY GALATASARAY'IN BAŞINA GELSE BU TFF BU KARARI VEREBİLECEK MİYDİ???

Aksini gözlerimle görmedikçe bu adamların aldığı her kararda art niyet olduğuna inanıyorum ve bunu görüyorum. Özellikle son 4 senede 1 tane bile bunun aksini düşünmeme sebep olacak bir olay yok çünkü.


İlk yazıdaki insanlığımı bu adam müsfetteleri yüzünden kaybettim. Gidin onlara hesap sorun bana değil!!!

Futbola Kurşun-1


Yazıyı iki ayrı başlık altında yazacağım.Sebebini baştan açıklayayım. İlk yazıyı yani bunu formamı
çıkartıp yazacağım. Ama daha da önemlisi karşımdakilerin de formasını çıkartacağım. Sadece ben varım bu yazıda. İkinci yazıda ise hakedenlere hakettiğini yazacağım. Vicdan ayrı aptal olmamak ayrı. Aptal olmadığımı(zı) bilsin herkes.

Rize maçından sonra Fenerbahçe takım otobüsüne yapılan saldırı tam anlamıyla vahşet. Zaten dibe batmış ülke sporunda özellikle futbolunda yerin dibine girecektik belki de.Allah korudu oradaki herkesi.

Öncelikle şu konuda fikrimi en başta söyleyeyim: Ben bu saldırının 3-5 fanatik taraftar tarafından düzenlendiğine inanmıyorum. Birileri cidden futbolu bitirmeye kurşun sıktı orada. Ortam da çok müsaitti: Fenerbahçe takım otobüsü Trabzon il sınırları içerisinde... Trabzon taraftarının daha önce yaptığı taşkınlıkları tabi ki biliyor ve hatırlıyorum.Ama inanın bu kadar değil.

Kim neden böyle bir şeye kalkışır peki? İnanın hiçbir fikrim yok. Ülkede ne olursa olsun şu hale geldik çünkü: Bu oldu ama aslında şunu yaptılar. Ya da; siz bunlarla oyalanırken aslında bunlar oldu, vb. Tamamen paranoyaklık ama durum cidden bu halde.

Umarım bir daha böyle bir olay olmaz. Dile kolay belki ama mesela bir Heysel faciası derken bile sadece kötü bir olay olduğunu bildiğimiz için üzgün bir ses tonuyla bu olayı dillendiriyoruz. Ya onu direkt olarak yaşasaydık. Ya 40 sene sonra çocuklarımıza Sürmene faciasını anlatmak zorunda kalsaydık...

Benim kadar nefret etmeyin Fenerbahçe'den ya da onları şu an temsil eden insanlardan. Ama el insaf bu olay farklı. Bu olaydan ders çıkarmayan ve bu olaydan nemalanmaya çalışan herkese yazıklar olsun. Futbol'a esas kurşunu sıkan bu insanlar.

İddaa Kuponu-06.04.2015

Tam bir bu da tutmayacaksa hiçbiri tutmasın kuponu. Belçika'nın şampiyonluk favorileri ilk maçlarını kendi sahalarında kazanırlar bence.Rosenburg ta sezon açılışında bir zahmet kazansın üzmesin bizleri ve taraftarlarını.