26 Ekim 2009 Pazartesi

Derbi Notları


Maça, maç sonu ile başlamak istiyorum. Maç sonrası basın toplantısında zihniyetsiz basının bir çok üyesinden birisi olan muhabir arkadaşlarımızdan birinin sorduğu soru sonrasında Rijkaard'ın verdiği cevap bu adamın neden burada olduğunu gösterdi zaten. Sanıyorm muhabir "b veya c planınız yok" gibi bir söz sarfetti, Rijkaard'ın cevabıda, "senin varsa al lisansını gel sen yönet" gibi bir cevap oldu. Bunun üzerine Baroni'nin yapmış olduğu açıklamarda Arda ayağıma bastı dedi bende o yüzden ittim dedi. Bu açıklamadan sonra ne kadar haysiyetsiz, yalancı bir oyuncu olduğunu gördük. Tipik Fenerbahçe tavrı işte... Her derbi öncesi centilmence maç olsun vs...vs... konuşanlar maçtan sonra yaptıkları açıklamalarda "olur böyle şeyler, derbi maçı sonuçta" diye konuştu, aynı şeyler Ali Sami Yen'de olsa merak ediyorum neler olurdu. Kafası yarılan 4. hakemin bir hafta boyunca iyileşme süreci ana haber bültenlerine çıkardı, ve Galatasaray seyircisinin ne kadar bilinçsiz olduğu vs...vs... yazılırdı. Maç hakkında yazılacak pek bir şey yok tipik FB-GS maçı oldu maç oldu bittiye geldi, ilk gol ofsayt ikinci gol penaltı zaten Kadıköy'de 2-0 geriye düştükten sonra yapıcak pek bir şey kalmıyor üstüne 10 kişi kaldıysanız 3. golde Guiza'nın auta doğru giden topu Servet'e çarpıyor maç 3-1 oluyor.İlk yarıda Baroni Arda'ya yumruk sallıyor kırmızı çıkmıyor, ikinci yarıda Keita yumruk atıyor kırmızı çıkıyor bu da garip bir durum benim açımdan bilmem sizede garip geliyormu. Ayhan geçen Trabzon maçında takımı yaktı son dakikalarda Baros sayesinde takım kazandı ama bu maçta Ayhan gerçekten felaket formunu zirveye taşıdı ne amaçla oynadı ne amaçla sahada kaldı bilinmez. Senelerdir aynı şey hakem ve şans faktörü hep Fenerbahçe tarafında bulunuyor Kadıköy'de ki maçlarda...Maçtan sonra annemle yaşadığım bir diyalogda hakem böyle böyle kıyağını yapmış Fenerbahçe'de bunu gerimi çevircek, güzel güzel kullandılar maçı aldılar oh sizide yendik ne güzel olmuş dedi tabi bu derbi içinde yüzümde tebessüm bırakan tek şey. Hakem hatalarını buraya tek tek yazmak istemiyorum çünkü sabah erken kalkmak zorundayım. Hakem için "mükemmel maç yönetti" yorumunda bulunan sayın Rıdvan Dilmen içinde futbol hayatın kısa sürdü bırak yorumculuk hayatında kısa sürsünde herkez ne kadar iki yüzlü bir insan olduğunu daha fazla görmesin demekle yetinebiliyorum...

Hiç yorum yok: