11 Kasım 2010 Perşembe

Sonunda...


Sonunda Sami Yen-Mecidiyeköy metrobüs arası yolu gülerek,konuşarak,bambi cafe'de yemek yiyebilecek iştaha sahip olarak geçtim.Çok özlemişim bu duyguyu.3 puan için ve yemek için kız kardeşime teşekkür ediyorum buradan.

Maçla ilgili bir kaç şeyde yazacağım.Üzücü bir şey vardı ki bunu çıplak gözle farketmek dahada üzdü beni.Kewell artık bitmiş.Denizlispor'un sağ bekini bir kere bile geçemedi.Sonunda pes etti direk orta yapayım dedi bu seferde topu o adama çarptırdı.Sakatlıktan yeni çıktı falan diyeceğim ama Kewell oynadığı maçların 3te 2sinde zaten hep sakatlıktan yeni çıkmış oluyor.Yani hep sakatlanıyor.Dünkü maçta zaten Kewell için bir ölçü değil.Daha dirençli ve fizik kondüsyonu daha yüksek bir Süper Lig takımı olsaydı rakip bundan daha kötü olabilirdi Kewell.

İyi şeylerde vardı tabi dün Sami Yen'de.İlki tabi ki Pino.İnanılmaz işler yapıyor.Kaçırdığı pozisyonlarda bu inanılmaz işlerin içinde ama olsun.Böyle hareketler görmeyeli bayağı olmuştu.Diğer güzel olan şey son 20 dakika yeniden maça asılıp galibiyeti alabilmemizdi.Son 2 senedir bunu nerdeyse hiç başaramıyorduk.

Son olarak belki dünkü maç bir kıyas değil ama ben şu takımda Mehmet Battal'ı görmek istiyorum.Gerekirse çift forvet oynansın.Zaten soğudum şu Rijkaard altyapılı 4-2-3-1 yada 4-5-1 yada herneyse işte o taktikten.Galatasaray gibi bir takım daha fazla korkmamalı çift forvetle sahaya çıkmaktan.

Hiç yorum yok: