31 Ocak 2011 Pazartesi

Kara Saplandık




Dün oynanması gereken Bologna-Roma maçı 16. dakikada maç 0-0 iken yoğun kar yağışı nedeniyle tatil edildi.Maçın 23 Şubat'ta tekrardan oynanması bekleniyor. Kaldığı dakikadan mı devam eder yoksa baştan mı başlanır o konuda henüz bir bilgim yok.

30 Ocak 2011 Pazar

Real'i Durdurmanın Formülü

Ya Barcelona gibi oynayacaksın ya da Ossasuna gibi 9 sarı kart 1 golle Madrid'lileri canından bezdireceksin.

28 Ocak 2011 Cuma

Kupada Rövanş Vakti


Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final maçlarında gruplarından çıkan takımlar yine gruptan çıkan diğer takımla eşleşti. Şans mı desem kura sisteminin yanlışlığı mı desem bilemedim. Daha zevkli olması açısından en azından Şampiyonlar Ligi'inde ki gibi aynı gruptan çıkan takımlar birbiriyle eşleşmemeli bence. Daha önceden belirlenmiş çapraz eşleşmeye ise karşıyım. Takımlar son maça ona göre formalite icabı çıkıp iyi bir kura için birinci olmaktan vazgeçebiliyor öyle.

Galatasaray açısından bence zor bir kura oldu. Gaziantep Beşiktaş'tan sonra çekindiğim ikinci takımdı. Biri çeyrek finalde diğeride yüksek ihtimal yarı finalde rakibi olacak Galatasaray'ın. Ama madem hedef kupa diyoruz zor kolay dinlemeyip Galatasaray'ın bu kupadaki tarihine yakışır bir şekilde oynayıp kupayı en çok kazanan takım olarak yine bu kupayı almalıyız artık.

Çeyrek final eşleşmeleri:

1-Beşiktaş-Gaziantep Büyükşehir Belediyespor

2-Gaziantepspor-Galatasaray

3-İstanbul B.Şehir-Kasımpaşa

4-Gençlerbirliği-Bucaspor

26 Ocak 2011 Çarşamba

Fedex


Nadal'ın da elienmesiye Avustralya Açık'ta avantaj cidden Federer'de. Yarı finalde rakibi Novak Djokovic. Yani erken final sayılabilir çünkü Soderling'de elendi. Bir yerden denk getirip izlemem lazım yarı finali ve de finali.

Yukarıdaki t-shirt ise gördüğüm ilk yerde benim olacak.

Milan Beyincik Aldı


Yıllardır transfer dönemlerinde en çok hangi büyük takımın transfere ihtiyacı var diye sorulsa çoğu kişinin vereceği cevap Milan olurdu. Galliani'nin tekelinde olan transfer eskisine nazaran daha bir mantıklı olmaya başladı. Ibra,Robinho,Cassano gibi yıldız isimlerle hedefin şampiyonluk olduğu zaten belli edilmişti. Zaten puan tablosunun en üstünde bulunmalarıda doğru yolda olduklarını gösteriyor. Ancak Milan maçlarını izlerken hep birşeyler eksik geliyor bana. Bu eksik kanatlardaki ve beklerdeki genç isimler değil. Onların dinamizmi huzurevine dönen Milan'a aşırı derecede lazım. Esas sorun orta saha. Pirlo,Flamini,Seedorf ve Gattuso artık Milan'ı hedeflerine taşıyacak oyuncular değiller. Sonunda Galliani ve teknik direktör Allegri de bunun farkına varmış olacaklar ki Bayern'den Van Bommel'i aldılar. İhtiyacı tam karşılarmı bilemiyorum. Ama bir de gerçek anlamda beyin görevini üstlenecek bir oyuncu alınırsa Ibra'nın arkasına o zaman çok rahat şampiyon olur Milan diyebilirim.

Antonini'den yeterince memnun kalmadıklarından olsa gerek bir de sol beke Ajax'tan Emanuelson takviyesi yapıldı. Kağıt üzerinde gerçekten iyi bir kadro kuruldu Milan'da. Dediğim gibi tek eksik bu isimleri bir arada çok daha kolayca ve akıllı idare edebilecek yeni nesil bir beyin. Van Bommel bu göreve anca yardım edebilir.Yani bu takımın beyinciği olur.

22 Ocak 2011 Cumartesi

Yeni Transferler ve İlk Resmi Maç


Antalyaspor maçında izledik Galatasaray'ı. Her şey aynı tas aynı hamam. Hagi'nin değiştirdiği tek şey Fenerbahçe maçının kaderi oldu geldiğinden beri. İkinci dönemde ne değişir, bu konuda hiçbir beklentim yok şahsen. Hiç ışık yok o yönde çünkü. Kimi koyarsan koy herkes aynı futbolu oynuyor şu an Galatasaray'da. Özellikle orta sahaya. O yüzden Yekta'dan çok şey beklemiyorum. O da 2-3 maç sonra Ayhan ve Barış gibi oynamaya başlamassa hiç şaşırmam doğrusu.

Stancu ise kendisini takip ettiğim bir oyuncu. Aslında bugüne kadar daha yükseklerde olur düşüncesindeydim kendisi için ama bir türlü beklenen sıçramayı yapamadı. Yapsa zaten bu son senelerinde ne Steaua'da kalırdı ne de Galatasaray'a gelirdi. Ancak yinede Galatasaray için faydalı olacağını düşünüyorum. Tek şüphem Stancu Galatasaray'ın istediği santrafor tipi mi yada Stancu tam anlamıyla bir santrafor mu? Herşeye rağmen ben bu takıma bir Emenike lazım diyorum.

Kaleye alınan Zapata ise tam düşeş geldi bizim için. Taş attım da kolum mu yoruldu mantığı. Colin Kazım'da da bu yöntemi savundum çünkü takım zaten daha kötü olamaz. Zapata'da en kötü ıslıklanarak yer değişen kaleciler sirkülasyonuna eklenir. İlk açıklamasında "özgüvenim çok yüksek bu yüzden bazen hata yapabiliyorum" demesi korkutmadı değil beni.

TT Arena'nın ilk resmi maçında, Sivasspor maçında orada olacağım. Şimdiden kendime de söylüyorum hiç bir beklentim olmadan gidiyorum. Maksadım Arena'yı görmek. O kadar.

19 Ocak 2011 Çarşamba

Roma Yine Roma'lıların


2-1 galip geldik kupa maçından ve çeyrek finale yükseldik. Lazio'da yine hüsran. Yine verilen verilmeyen penaltılar maça damga vurdu. Yine Vucinic ne kadar büyük bir topçu olduğunu gösterdi. Yine De Rossi maç sonunda çıldırdı. Yine maç bitiminde tüm sarı kırmızı topçular kale arkasına koştu. Ve yine Roma, Roma'lıların...

11 Ocak 2011 Salı

Hoşçakal Ali Sami Yen

Bakmayın Gençlerbirliği yenilgisine, Ali Sami Yen zaten uzun zamandır mağluptu.
Teknolojiye yenilmişti bir kere; dünyanın büyük statlarıyla karşılaştırdığımız zaman boynu bükük kalıyordu.Sonra zamana yenilmişti: Tribünlerinden soyunma odasının tüneline kadar, eskimişlik hissi veriyordu. Şehir trafiğinin merkezinde olmasına, etrafının darlığına, lojistik zorluklara yenilmişti. Bu yenilgiler onun kalbimizdeki yerini değiştirmiyordu tabii; tarih boyunca kazandığı zaferlerle zirveyi çoktan garantilemişti. 10 yıl daha yenilse ikinciliğe düşmezdi. Boşuna yorulmuş olurdu sadece: Hiç ihtiyaç duymadığı bir mücadelenin içinde kalıp günümüzün genç statlarıyla rekabete girmesi gerekecekti. Sadece Şükrü Saracoğlu ve İnönü’yle değil, Kadir Has’la Tayyip Erdoğan’la, Bursa’nın, Trabzon’un, Rize’nin yenilenen statlarıyla da. Hiç kuşkusuz haksız bir rekabet olacaktı.

***

Stadyumlar, ancak aşk filmlerinde rastlayabileceğiniz duyguların en uç noktalarda yaşandığı yerler: Tutku, ihtiras, sevinç, keder, gözyaşı, hayal kırıklığı…

Aşkı aşk, tutkuyu tutku yapan bütün duygusal titreşimler…
Ali Sami Yen bunların hepsinden nasibini fazlasıyla almış bir mabet olarak kapılarını kapatıyor. Böylece gençliğimizin sembol yapılarından biri daha tarihe karışıyor.


14 yıllık şampiyonluk hasretinin bittiği Eskişehir maçından önce sabahladığımız, tribünlerinde üşüyüp kavrulduğumuz, “stadyum” deyince aklımıza gelen bu tek mekân, artık nostaljinin bir parçası.Hep oğlumla gitmeyi hayal etmiştim Ali Sami Yen’e. Fakat beyefendiyi futbolsever yapamadan stadyumun vadesi doldu. Artık darısı Arena’nın başına…


Geriye, oradaki son büyük konseri veren Metallica’nın dizeleri kaldı yadigâr: “Hayat solup gidecek görünüşe bakılırsa / her gün sürükleniyorum daha da uzaklara.”

Tuna Kiremitçi

Veda


Neredeyse simit sarayına kadar uzanan bilet sırası,hiç ilerlemeyen trafik,tek kişinin bile zar zor geçebildiği turnikeler,her seferinde ya kirli ya ıslak koltuklar... Her şeye rağmen keşke dedikleri gibi bu akşam çıkış olmasa Sami Yen'den...

10 Ocak 2011 Pazartesi

Seri A 19.Hafta || Cavani Show


Dün oynanan maçlarla 19.haftada tamamlanmış oldu Seri A'da. İşler gittikçe karışıyor ve lig çok daha zevk vermeye başlıyor benim açımdan. Roma geçen sene olduğu gibi yine Sampdoria karşısında 1-0 öne geçmesine rağmen maçı 2-1 kaybetti. Juan'ın oyuna girmesi Julio Sergio'nun oyundan atılarak penaltıya sebebiyet vermesi ve yine Juan'ın 2. golde yaptığı o hata maçı çok zor olmadan Sampdoria'ya verdi zaten.Rakipler bu kadar puan kaybetmişken çok basit bir puan kaybı oldu bu Roma için. İçerde en çok puan toplayan takım olan Roma deplasmanda sadece 9 puan toplayabilmiş. Dışarıda da 3-4 maçlık seri yakalayabilirse eğer gerçekten şampiyonluk için mücadele edebilir o zaman takım.

Dünü karlı kapatan 2 takım vardı. Biri Sampdoria diğeri de Napoli. Gelenin geçenin yendiği Juve'ye 3 attılar. Daha doğrusu Cavani tek başına 3 attı. Bu onuçla lider Milan'ın 4 puan farkla arkasına yerleştiler.

Lider Milan puan kayıplarına devam ediyor. Roma mağlubiyetinden sonra toparlanamadılar. Son 3 maçta 5 puan kaybettiler ancak hala liderliğini sürdürüyor. Diğer Milano temsilcisi Inter Cambiasso'nun 2 golüyle yenik duruma düştüğü maçta Catania'yı 2-1 yendi ancak hala 7. sıradalar. Ama yinede yeni teknik direktör Leonardo'yla 2'de 2 yapma başarısını gösterdiler ve yine umutlandılar.

Haftaya Roma ligin zayıf ekiplerinde Cesena'yla karşılaşacak. Ligin ilk haftalarında Cesena Roma'yla berabere kalıp Milan'ı da yenmişti. Sonra devamı gelmeyince son sıralara demir attı diyebiliriz. Genoa-Udinese ve Napoli-Fiorentina maçları önümüzdeki haftanın güzel maçlarından olmaya aday. Ama onlardan önce haftaiçi kupa maçları var.

Bir Tane Corriere Dello Sport Lütfen? #3


2011 Francesco Totti takvimi...

8 Ocak 2011 Cumartesi

10 Sene Önce


Sahaya inen taraftarlar,üstlerinde ne varsa çıkartıp onlara veren futbolcular,caddelerde arabalarla,vespa'larla,sarı kırmızı bayraklarla tura çıkan Roma'lılar... laRoma dergisinin Ocak sayısından resim. Şimdi de böyle olabilme ihtimali bile tüylerimi diken diken ediyor.

Vatanımın Dört Bir Yanı Cennet


Vergi cenneti ama. Yabancı futbolcudan alınan vergi %15. Rusya'da %13. Herhalde niye bu ülkelerin tercih edildiği konusunda şüpheler kalmamıştır kafalarda. Yok biz büyük takımız falan filan hikaye bunlar. Adam aldığı paraya bakıyor. Avrupa'nın üst düzey liglerinden sadece İspanya'da bu oran %24 civarındaydı. Yeni yapılan düzenlemeyle %43'e yükseltildi bu vergi. Yerli oyuncular zaten bu vergiyi ödüyordu. Böylece daha adil bir sistem getirmiş oldular.

Bizde de 3'ün 5'in hesabını yapıp milleti soyacaklarına bu tarz yüksek meblaların döndüğü yabancı sporcu transferinde böyle bir uygulamaya gidilse keşke. Hem alınan vergiler insanları bu kadar etkilemezdi hemde sportif açıdan bakarsak ülkemiz yabancı futbolcu çöplüğüne dönmezdi.

Bazı ülkelerde vergi oranları
  • İngiltere % 45
  • Almanya % 45
  • İtalya% 43
  • İspanya% 43
  • Portekiz: % 42
  • Türkiye: % 15
  • Rusya: %13

6 Ocak 2011 Perşembe

Perşembe Pazarı


İtalya Seri A'da 18.hafta maçlarının hepsi bugündü. Inter-Napoli maçı dışında diğer tüm maçlar tamamlandı. Roma evinde zorda olsa Catania'yı 4-2 yenmeyi başardı. 2 gol ilk yarıda Borriello'dan diğer 2 golde son 5 dakikada Mirko Vucinic'ten geldi. Önceden de belirttiğim gibi Marco&Mirko iş başındaydı yine. Bu galibiyetle Juventus'unda kendi evinde Parma'ya 4-1 yenilmesinin ardından 4. sıraya yerleşti Roma.

Roma Olimpico'da bunlar olurken Torino Olimpiyat'ta çok ilginç şeyler yaşandı. Juventus evinde Parma'ya 4-1 mağlup oldu. Kendi evinde böyle bir sonuç zaten yeterince ilginçken Parma'nın 3 golünü eski Juve'lilerin atması durumu daha bir trajikomik hale getirdi. Atom karınca Giovinco 2 tane atarken son gol de Palladino'dan geldi.

Lider Milan'da Cagliari deplasmanında dakika 85'te 90'lı genç Strasser ile galibiyete ulaştı. Bu maçlar sonunda puan tablosu aşağıdaki gibi oluştu.

5 Ocak 2011 Çarşamba

Çubuklu

4. formamız 6 Ocak Perşembe yani yarın yapılacak olan lansmanla tanıtılacakmış. Tanıtım saat 20.30’de GS TV ve Lig TV’den canlı olarak yayınlanacak.

4 Ocak 2011 Salı

Zaytung Değil:Colin Kazım Galatasaray'da


Transfer gerçekleşti. Ama ne sitenin açılış sayfasından duyuruldu ne de reklam yapa yapa gerçekleşti transfer. Utanarak sıkınarak yapıldı sanki.Bir de Gaziosmanpaşaspor'dan alınan Berk İsmail Ünsal'la aynı haberde küçücük fontlarla belirtilmiş. Misimoviç'ten neyi eksik Kazım'ın. Disiplinsiz diye yollanmadı mı o da sonuçta.

Transfere Bir Gün Kala


Transfer döneminin başlamasına bir gün kala bazı şeyler ufak tefek netleşmeye başladı. Musa Çağıran sezon sonuna kadar Konyaspor'a kiralandı. Bence takımda kalmalıydı. Eğer Ayhan'a Barış'a katlanabiliyorsam şu takımda Musa'ya da hayli hayli katlanırdım. Ama yinede pişmesi açısından iyi oldu. Mehmet Batdal da bir anadolu takımına kiralansa keşke. Takımda forvet yok şu an tamam ama zaten tüm forvetler sakatken bile adam doğru düzgün şans bulamadı Galatasaray'da. Yine kulübede paslanacak gibi duruyor bu dönemde.

Bir diğer netleşen haberde Ali Turan'ın Antalyaspor'la anlaşması. Geldiğinde takıma faydalı olacağını düşünüyordum fakat 6 ay maç yapmamanın etkisindenmidir bilinmez vasatında altında bir performans sergiledi. Yerli transferlerden en fazla şansı bulan oyuncu olmasına rağmen bir türlü beklenen performansı gösteremedi.

Gidenlerde durum böyle.Gelenlerde ise daha kesin bir şey yok.Necati olayında Mehmet Özdilek te teklifi doğruladı ve Necati'nin Galatasaray'a gitmek istediğini belirtti. Zaten Ali Turan transferinden sonra bu transfer artık gerçekleşti diyebiliriz. Geri kalan Emana, Formica,Biglia,Cenk Tosun,Taner Yalçın,Tunay Torun vs. gibi isimlerden kesin bir haber daha açıklanmadı. 15 ine kadar yani yeni stada geçene kadar transfer biter Galatasaray'da. Yani 10 gün içide ak koyun kara koyun belli olacak. İçimde biraz ümit yeşeriyor ama sadece daha güzel futbol izleme adına. Yoksa puan tablosundan falan bihaberim zaten.

3 Ocak 2011 Pazartesi

Kendimizi Kandırmaca


Demichelis,Asenjo,Ignacıo Camacho ve Enzo Maresca'dan sonra Julio Baptista'da Galatasaray*'da.Yıllık 2.5 milyon euro alacağı açıklanmış kendisinin.Böylelikle her mevkiye yerinde transferler yaparak TT Arena'ya daha iddialı bir şekilde çıkacak Galatasaray*.Tüm Galatasaray*lılara hayırlı olsun.

*Ufak bir düzeltme yazıda Galatasaray olarak geçen yerler Malaga olarak değiştirilecek.Evet evet kıçı kırık Malaga...Haliyle TT Arena'da oynamayı hakeden tarafta Malaga oluyor.

Çakma Mou


Demeçlerimi bilinçli veriyorum. Stratejik hamlelerim! Sadece 2010 yılına baksak ne söylesem, ne yapsam olmadı. Bunlar beni besliyor ve güçlendiriyor tam tersine daha iyi oluyor.

Mourinho'dan tek farkı; o dediklerini harfi harfine yapıyor.O da olur bir gün Bülent baaşkaaaan.

Bir Hafta İki Derbi | Beşiktaş 71-73 Galatasaray





1 Ocak 2011 Cumartesi


11'inde Beypazarı maçına gideceğiz günübirlik final haftası falan dinlemeyip. Sonra final bitiminde de açılışa giderim belki. Bugün gittim dergiyide aldım Sami Yen özel eki ve posteri için. Pek dillendiremediğim bir burukluk var içimde. Oturup eski maçları izlemek istiyorum sadece.